SAP Türkiye Genel Müdürü Uğur Candan: Sistemimiz üç bileşenden oluşuyor: “Teknoloji, Süreç, İnsan”
SAP Türkiye tarafından Intel sponsorluğunda (10 Mayıs Çarşamba günü) düzenlenen ve sunuculuğunu Oylum Talu’nun üstlendiği etkinlikte, işletmelerin daha esnek, daha çevik, akıllı ve sürdürülebilir hale gelmesinde teknolojinin nasıl önemli bir rol oynadığına değinilerek, farklı sektörlerden başarı hikayeleri ve SAP’nin en güncel ve ürün ve inovasyonları anlatıldı.
“İskele alabanda”
Denizcilik ve yelken konseptiyle gerçekleşen ve SAP Türkiye tarafından, Intel sponsorluğunda İstanbul’da düzenlenen “SAP Transformation Business Tour” etkinliğinin açılışını SAP Türkiye Genel Müdürü Uğur Candan yaptı. Candan, “İskele Alabanda” başlıklı konuşmasında “2024 yılında, on çalışandan biri, devasa uygulamaları ve teknolojik ürünleri geliştirebilecek imkana sahip olacak. No-code/low-code’dan co-code’a geçilecek!” diyerek “SAP olarak artık çok uzun süreler harcanarak yapılan işleri saatlere indirebildiğimiz birçok yeni ürüne sahibiz. Teknoloji süreçleri çok yakında, IT uzmanlığı ve yetkinliği olmayanların bile bir tuşa basarak gerçekleşebilecek aşamaya gelecek.” sözleriyle tamamladı.
“Karlı olmak kadar sürdürülebilir olmayı da istemeliyiz”
SAP Amaç ve Sürdürülebilirlik Global Direktörü Dr. Erdem Aksakal da “Değişim, Dönüşüm, Sürdürülebilirlik” başlığında yaptığı konuşmada, SAP’nin sürdürülebilirlik yaklaşımından söz ederek “Bizler ancak işimizin özünü, ana gövdesini sürdürülebilir yaparsak o zaman bu amaca gerçekten hizmet etmiş oluruz. SAP’nin ilk zamanlardaki vizyonu, her şirketin akıllı işletme olması iken, geçtiğimiz yıl itibari ile bu söylem akıllı ve sürdürülebilir işletme olarak değişti.” dedi.
SAP Türkiye Kıdemli Çözüm Satış Yöneticisi Rıfat Çakmak ile “Derin Denizlerin Kaşifleri” başlıklı panelde konuşan Martur Fompak International Akıllı Teknolojiler Kıdemli Direktörü Özlem Altınışık ise “Değişime, dönüşüme yön vermek, biraz öncü olabilmek teknoloji liderlerinin tümü için en önemli görevlerden biri. Yaşanan dalgalanmalarla teknoloji sayesinde baş edebiliriz. Son yıllarda bize, akıllı Martur Fompak olmak yetmedi, sürdürülebilir de olmak istedik. Hem akıllı teknolojiler alanında hem de sürdürülebilirlik alanında yenilikçi projeler yaratmak üzerinde gayret içerisindeyiz.” diyerek, SAP’nin yeni vizyonuyla hareket ettiklerini vurguladı.
SAP EMEA Güney Bölge, RISE with SAP Çözüm Yöneticisi Pınar Aksulu’nun moderatörlüğünde gerçekleşen ‘Dönüşümün Seyir Defteri’ isimli panelde konuşan Yıldırım Grubu İş Sistemleri Direktörü Murat Dericioğlu, pandemiyle birlikte iş süreçlerinde konulara bakış açıları ve düşünme şekillerinin değiştiğine dikkat çekerek, yeni teknolojilere çok hızlı uyum sağladıklarını, hatta SAP ile bile uzaktan çalışabildiklerini belirtti.
Dericioğlu “Yıldırım Grubu olarak limancılık, gübre üretimi ve madencilik sektöründe faaliyet gösteriyor ve tüm bu sektörlerde yeni teknolojileri çok yoğun olarak kullanıyoruz. SAP ile var olan iş birliğimizden çok memnunuz.
Bundan bir yıl önce tüm iş gruplarımız aynı sistem üzerindeydi ama bu 3 grubun tüm iş isterleri ve teknoloji gereksinimleri çok farklıydı. Bu nedenle bir ayrıştırma projesi yapmaya karar verdik. Böylece bu 3 grubun da bundan sonraki işleyişleri 3 farklı kanal üzerinde devam edecekti. Proje iki kısımdan oluşuyordu, ilk proje SAP Hana Enterprise Cloud (HEC) tarafında kurulumlar ile 3 grubun da ayrı birer kurulum haline gelmeleriydi. Şu an itibariyle hepsinin kendi teknoloji isterlerini ve kendi duruşlarını karşılar hale getirdik.
İkinci kısımda ise, SAP Almanya mühendislerinin de katılımıyla şirket kodlarının ayrıştırılmasına özel tasarlamış olduğu araçları kullanarak bir proje gerçekleştirdik. Bu proje gerçekleşirken aslında kurumlara büyük bir efor ve mesai gerektiriyor. Ama biz bunu SAP ile haftalar mertebesinde gerçekleştirdik. Liman tarafında kullandığımız SAP BRIM (Billing and Revenue Innovation Management) sayesinde de faturalandırma performansımız ciddi bir artış gösterdi. Böylece hizmetlerimizde kesintisiz sürekliliğimiz devam ediyor. Satın almalarla büyüyen bir yapı olduğumuz için, çok farklı ülkelerde ihtiyaçlarımız doğabiliyor. Bu durumlarda da iş ortağımız SAP’ye döndüğümüzde bunu yine RISE with SAP ile bize haftalar mertebesinde sağlayabiliyorlar.”
Anadolu Efes Grup Bilgi ve Dijital Çözümler Direktörü Murat Özkan ise, faaliyet gösterdikleri sektördeki liderliklerini ancak dijital dönüşümlerini tamamlayarak sürdürebileceklerini düşünerek SAP ile yaptıkları iş birliğinden söz ederek yelken konseptinden örnekle açıkladı: “Yelkeniniz var, hedef belli, çıkış noktanız belli ama bu yeterli değil. Yola çıkabilmeniz için bir takım lazım, bu yolculukta size inanan sizinle olacak, o yelkeni sizinle beraber hareket ettirecek stratejik bir iş ortağına ihtiyacınız var. Bu yolculuk sırasında kaos çıkabilir, zamanla yarışmak gibi durumlar oluşabilir.
Biz bu yolculukta bize inanan, bizimle yola çıkacak firma olarak SAP ile buluştuk ve rotamızı çizdik. Önce Türkiye’de başlayan yolculuğumuzu şu an 4 ülkede yürütüyoruz. Böylece değişen dünyaya uyum sağladık ve gördük ki esasında insanlar her türlü zorluğa uyum sağlayabiliyor. Yeter ki siz rüzgarı arkanıza alın ve yanınızdaki ekip sizinle aynı yolda yürümeye inançlı olsun. Biz bu yolculuğun sonunda her şey sadece sistem üzerinde ilerlesin istiyoruz. Bu noktada da hedefimiz 2023 sonunda tamamen buluta geçmek. Bu sadece Türkiye için değil global yapımız için geçerli. Buradaki tercihimiz de RISE with SAP oldu. Bu bize deneyimlerimizi farklılaştırma, iş yapma şekillerimizin değişmesini sağlıyor hatta RISE’a adapte olarak asıl işimize daha fazla nasıl katkı sağlayacağımıza odaklanma imkanımız oluyor.” dedi.
Pınar Aksulu’nun panelin konuşmacılarından Unifree Duty Free Bilgi Teknolojileri Direktörü Osman Ayhan’a “Sizin denizinizin üstünde hiç güneş batmıyor, 7/24 inanılmaz bir talep var. Sizi bu kadar heyecanlı denizlerden, okyanusa açılmaya iten nedir?” diye yönelttiği soruyu, Ayhan şöyle yanıtladı: “Teknoloji departmanı olarak bizlerin iki temel görevi oluyor. İlki iş birimimize katma değerli çözümler üretmek, ikincisi kesintisizliği sürekli hedefimiz halinde tutarak bunun odağı ile ilerlemek. Biz bunları yaptığımızda sorunsuz çalışacak tüm birimlerimiz ile müşterilerimize üstün bir memnuniyet duygusu yaşatabiliriz.
Bunun için geçtiğimiz yıl Mart ayında RISE with SAP yolculuğumuza çıkmaya karar verdik ve gemimizi biraz daha ılıman iklimlerden rüzgarın sert olduğu denizlere değil bulut denizlerine sürmeye karar verdik. Bu zor bir yolculuk ama zorun zaferi daha kıymetli. Odağımız artık altyapıda değil ona bizim için bakan bir bulut ekosistemi var. Kesintisizliğimize bağlılığımız devam ediyor. Biz ise iş birimlerimizle beraber yeni denizlere yelken açıyoruz.”
Moderatörlüğünü SAP Türkiye Tedarik Zinciri Çözümleri Yöneticisi Engin Ergör’ün yaptığı “Rüzgara Göre Yelken Açmak” panelinde konuşan Norm Holding CIO’su ve Norm Digital Genel Müdürü Erkan Yeniçare, teknoloji tüketen konumundan aynı zamanda teknoloji üreten konumuna geçerek kurdukları teknoloji şirketi Norm Digital’in 1 yıl içerisinde çok hızlı büyüyerek 40 müşteriye ulaştığını ifade etti. Aynı zamanda çok kısa bir sürede “Buluta doğan ilk Türk Partner” tanımıyla SAP iş ortağı olduklarına vurgu yapan Yeniçare, sektörünün açık ara lideri ve global otomotiv sektörü üreticisi Norm Holding’teki IBP, PPDS gibi SAP uygulamalarının kullanımının artması ile global çaptaki tedarik zinciri kırılganlıklarının yönetiminde önemli aşamalar kaydettiklerini belirtti. Erkan Yeniçare, “Teknolojiyi müşteriye değer yaratmak için kullanıyorsanız doğru yoldasınızdır. Organizasyon değişimi için doğru soruyu sormak önemli. Her organizasyonun kendi dinamiği ve kültürü var.” sözleriyle de kendi yaklaşımlarını özetledi.
Panelistlerden Cargill Tarım ve Gıda Global Tedarik Zinciri Mükemmellik Merkezi Direktörü Oğuzhan Yavuz da “Baktığınız zaman her şirketin bir misyonu var, bizim de bağlı olduğumuz varlık sebebimiz dünyayı sürdürülebilir, güvenilebilir bir şekilde ve sorumluluk bilinciyle beslemek. Biz insanlara yatırım yapıyoruz ve insanlara, müşterilere, çekirdeğe odaklanıyoruz. Yaptığımız işi müşteriye teslim edebiliyorsak büyüyoruz.” diyerek, Cargill’in yönetim anlayışını aktardı.
SAP EMEA Güney Bölge RISE with SAP (COO) Operasyon Yöneticisi Özgür Odabaşıoğlu, “Büyük Dalgalarda Surf” başlıklı sunumunda, sürdürülebilirliğin artık hayatımızın en önemli gerçeklerinden biri olduğuna dikkat çekerek, şirketlerin karlılık ve sürdürülebilirlik arasında bir tercih yapmamaları gerektiğini belirtti. Odabaşıoğlu bu konudaki örneğini de “Rüzgarlar sertleşince dalgalar büyüdü. Bu dalgalar bizi alabora da edebilir, lehimize de çalışabilir.” sözleriyle vererek RISE with SAP iş birliği modelinden bahsetti: “Rise’ı farklı kılan, sürekli değişim ve dönüşüm. Bu çözümü konumlandırdığımız şirketler de süreçlerini iyileştirmeyi önemseyenlerden oluşuyor. Şirketlerin bu iyileştirmeyi yapabilmesi için yalınlaşması önemli. Yalınlaşarak ve odaklanarak bu dalgaları lehine çevirebilirler.”
Güvenlik konusuna da değinilen etkinlikte “Önce Güvenlik” başlığında gerçekleşen panelin moderatörlüğünü Zorlu Holding CIO’su Murat Zeren üstlendi ve panel açılışını; bulut çözümlerinin her zaman gündemde olduğu ancak bu konudaki regülasyonların çok iyi takip edilmesi gerektiğine vurgu yaparak gerçekleştirdi. Zeren, panelistlerden BTS & Partner Kurucu ve Yönetici Ortağı Yasin Beceni’ye yönelttiği ilk soruda “Şu anda Türkiye’nin bulut çözümlerinde nerede olduğunu, nelere dikkat edilmesi gerektiğini” sordu. Yasin Beceni de hukuk düzeni ve hukuk kurallarının, temel itibari ile iş yapış şekillerinde çıkabilecek uyuşmazlıklarla ve taraflar arasındaki anlaşmazlıklarla ilgili yol göstermek kurgulanan kaynaklar olduğuna dikkat çekerek, Türkiye için yeni regülasyonların 2000’li yılların başındaki hızlı gelişmeler ile yaşanan ekonomik krizler ve toplumsal değişimlerin sonucunda doğduğunu ifade etti.
O dönem özellikle bankaların çok büyük teknoloji şirketleri kurduklarına ve Türkiye’nin bankacılık teknolojilerini üreten bir ülke haline geldiğine dikkat çekti. Regülasyonların, olası risklerin ortaya çıkmasını önlemek amacıyla düzenlendiğini belirten Beceni, doğru anlaşıldıkları sürece işin yapılmasına engel olmadığını ve BT uzmanlarının en stratejik noktalarında karar veren yöneticiler olduğunu ifade etti.
Murat Zeren, panelin diğer konuşmacısı SAP RISE with SAP Bulut Çözüm Mimarı Alper Akbal’a ise “Şirketler neden kalbini buluta taşısınlar?” şeklinde en çok merak edilen soruyu yöneltti. Alper Akbal da yanıtında çevikliğe dikkat çekerek “Kurumların ve müşterilerimizin çevikliğe ihtiyacı var. Bizim, bulutta müşterilere sağladığımız imkan aslında bu çeviklik. Bulut ERP’nin sağladığı en büyük fayda, güvenlik tarafında. SAP olarak en büyük farkımız siber güvenliğe verdiğimiz önem. SAP gibi firmalar kendilerini ve müşterilerini bu saldırıdan korumak için çok büyük yatırım yapıyor. SAP’nin çok yüksek standartları ve kendi kendini geliştiren sistemleri (yapay zeka ve makine öğrenmesi) mevcut. Her yeni teknolojiyle oluşan dönüşüme ve mevzuata uygun ürünler çıkarmaya çalışıyoruz.” dedi.
TV programcısı ve sunucu Oylum Talu’nun moderatörlüğünü yaptığı “Değişen Ekonomide Rota Bulmak” panelinde konuşan İGDAŞ Finans Direktörü Mehmet Özel “Enerji sektörü, dünya ekonomisinin bel kemiğini oluşturan sektörlerden biri. Ekonomideki değişimler, önümüzü görmemizi zorlaştırsa da burada enerjiyi iyi okumak gerekiyor. Bunun için hem kendi verilerimizi hem de piyasadaki verileri analiz etmeli, hızlı karar almalı ve bu kararları da esnek bir şekilde uygulayabilmeliyiz.” diyerek enerji ve doğalgazın önemine değindi.
Panelin bir diğer konuşmacısı olan Ekonomist Dr. Cevdet Akçay ise, dünyadaki küreselleşmenin hizmet odaklı büyüdüğüne dikkat çekerek “Büyük resim ile detayları iyi okumak lazım. Bazen büyük resim değişir, onu algılamayıp detaylara boğulursanız, mevzuyu ıskalayabilirsiniz. Bazen de büyük resim üzerinde herkes uzlaşmıştır, o zaman da detaylarda en iyi giden öne çıkacaktır. Bu yüzden bunun ayrışmasını iyi yapmak gerekir. Değişen büyük resim mi yoksa detaylarda mı sorun var, bunu iyi okumalı şirketler.” dedi.
SAP Türkiye Finansal Uygulamalar Çözüm Yöneticisi Burak Başarslan ise paneldeki konuşmasında, “SAP olarak değişen ekonomilerde müşterilerimize rota bulmalarında yardımcı oluyoruz. Bunu yaparken üç başlıkta konuyu inceliyoruz. Şirketimizi tanımak, mevcut durumu görebilmek ve değişen ekonominin etki analizini ortaya koymak önceliğimiz. Etki analizlerini yaptıktan sonra da sonuçlarını yönetebiliyor olmamız ikinci konu. Gelecekte yaşanacak değişikliklere hazır olmak ise üçüncü konumuz.” diyerek finans alanında önem verdikleri başlıklara dikkat çekti.